25 Nisan 2014 Cuma

Sri Lanka ~ Serendib ~ Ceylon ~ Ceilão / Zehra


Elhamdulillah Sri Lanka`ya 11 kişilik İHH ekibimizle sağ sağlim vardık. Tam bir hafta sonra da orada daha yeni tanıştığımız kardeşlerimize büyük bir hasretle Tükiye`ye geri döndük.


Nereden başlasam diye hiç düşünmeden, nereden başlayacağımı gayet iyi bilerek başlıyorum söze. Sri Lanka güzel insanların ülkesi ya da Rabbim bizi hep güler yüzlü, misafir perver insanlarla karşılaştırdı, bilemiyorum. Orada bulunduğumuz tarihlerin ülke için en sıcak zamanlar olduğunu öğrendiğimizde gördük ki havanın sıcaklığı kadar insanlarda sıcaktı.

Sri Lanka'da her gün başka bir yerleşim yerine, toplamda 6 bölgeye gittik, her gün yüzlerce toplamda İHH'nın sponsorluğunu üstlendiği 1000 yetimin, kardeşleriyle birlikte sayıları 1500 bulan meleğin selamını aldık, her gece başka bir otelde kaldık. Kimi geceler mihmandarımız Serendib Foundation For Relief and Development`dan Muhammad Rafiq`in derin tarih bilgilerinden, Sri Lanka`nın şuan ki sosyal ekonomik durumundan, yetimlerden, hayata geçirilebilecek projelerden, Sri Lanka-Türkiye ilişkilerinden bahsettiği sohbetleri dinleyip notlar aldık. Kimi geceler çaylarımızı demleyip hasbihal ettik. Kimi gecelerde de Hint okyanusunda yürüyüşe çıkıp, ayı seyredip tefekkür ettik.

Bizim için verimli geçen bir hafta oldu çok şükür. Ev sahiplerimizin de bizden razı olmaları bizi daha da memnun etti.

Her gün yetimler ve onların anneleri tarafından tarifi mümkün olmayan karşılama törenleri, ardından sunmuş oldukları program, Kuran-ı Kerim okumaları (Arapça, İngilizce ve Sinhala olarak), doğayı korumayla ilgili şiirler, şarkılar, ilahiler, skeçler, geleneksel danslar, ardından hediyelerin dağıtımı, fidan dikimi, halat çekme oyunu, çuval-el arabası sürme-koşu-kaplara su doldurma-resim yarışmaları ve daha nicesi, aklıma gelmeyenler. Hepside birbirinden güzeldi. En güzeli onların gülen yüzleriydi. Okullarda karşılaştığımız Belediye başkanlarının, müdürlerin, doktorların, öğretmenlerin mütevaziliği kendi vatanımızda görmediğimiz türdendi. 

Hayatım boyunca, bir hafta içinde, hiç bu kadar güzel insanlarla selamlaştığımı, tokalaştığımı, sarıldığımı hatırlamıyorum. Koşarak yanınıza gelen çocukların, karşınıza dikilip selam vermesi. Allah`ın selamı bu kadar mı yakışır o güzel meleklerin diline, yakışıyormuş! Unuttuğumuz selamın, yaşamımızda ne kadar anlamlı ve mühim bir şey olduğunu tekrar tekrar hatırlattılar bize elhamdülillah.

Ev açılışlarında çocuklar kadar annelerininde hüzünle karışık mutluluklarını ve büyük dirayetlerini gördük. Hep dua ediyorlar ve dua istiyorlardı

Bu yıl çocukları bilinçlendirmek için seçilen konu "Doğa Sevgisi" idi. Yetimlerle birlikte onlarca ağaç dikip, çevre mahallelerdeki komşulara, gezici araçtan yapılan anonsla (isterlerse fidanlarımızdan kapılarının önüne çıktıklarından verebileceğimizi) fidan almak isteyenlere kucağımızda taşıdığımız fidanları verdik.   

Yetim programlarının yapıldığı okullarda ki öğrenciler büyük bir heyecanla bizde yardıma muhtaç insanlar ve yetimler için neler yapabiliriz diye sorup, telefon numaralarımızı ve e-mail adreslerimizi istediler. Ertesi gün nerede ve nasıl olduğumuzu soran, özlem dolu e-mailler aldık

Sri Lanka'da kardeş olmayı bize yaşattığı için Rabbime sonsuz şükürler olsun.     
          

Serendib Foundation for Relief and Development: 2007 de kurulmuş olan bu vakıf İHH'nın Sri Lanka`da ki partner kuruluşu. 10 personelle ve gönüllülerle aktif, düzenli bir şekilde çalışıyorlar. Kaynak için iletişimde oldukları ülkeler: Türkiye, Amerika, Kanada, Avusturalya, İngiltere, Almanya, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar. Yapılan yardımlar: Sağlık ocakları, ambulans, kalıcı konutlar, evler, camiler, annelere destek için dikiş makinası temini, anaokulu öğretmenliği eğitimi, büyük sağlık problemleri olanlara ekstra destek, yetim sponsorlukları. İHH şu an için 1000 yetimin sponsorluğunu gönüllüleri vesilesiyle üstlenmiş durumda. Daha sayıları 6000'i bulan yetimlerinin olduğu, 2700 yetimin de kayıp olduğu biliniyor. Aşağıda derneğin ofislerinden birinin fotoğraflarını görebilirsiniz.




GERÇEKLEŞEN VE GERÇEKLEŞMEYİ BEKLEYEN PROJELER


1- Şu an için en büyük proje 15 dönümlük Cemaat-i İslamiye`nin satın aldığı vakfi bir araziye okul, yetimhane, 400 kisilik cami, kütüphane, sağlık ocağı inşası. Eğer ödenek bulunursa 6 ay içinde tamamlanabileceğini söylüyorlar. Bölgede yaşayan fakir Müslümanların sayıca yoğunluğu, yapılacak olan bu hizmet binalarını daha da ihtiyaç kılıyor. Projenin taslağı en kısa sürede İHH'ya sunulacak inşallah. 


2- Onun yanı sıra annelere dikiş makinası, çocuklarıyla yaşayabileceği düzgün bir ev, 6 aylık periyotlarla ambulansla köy köy gezerek yetim sağlık taramaları yapılıyor. Fakat daha fazla ambulansa ihtiyaçları var. 

Bir dikiş makinasının maliyeti 270 £. 
Bir evin maliyeti 5.250 £ (44 m2 araziye ev eşyası ile birlikte ki maliyeti) 


Bizlerde Sri Lanka'da kaldığımız sürece 10 anneye dikiş makinası hediye edilmesinde ve 12 ev açılışında bulunduk elhamdulillah. 




           

Yukarıda fotoğraflarda gördüğünüz ev bir anne ve üç çocuğuna ait. Çocuklar, babalarını bir iş kazası sonucu kaybetmişler. Yetimlerden birinin sponsor ailesi var. Annede günlük ücreti 1 dolar olan, 3 km mesafedeki bir eve temizliğe gidiyor, çocuklarını kız kardeşine emanet ederek. Mutlular elhamdulillah! Ben birde evin durumundan bahsetmek istiyorum. Üç oda bir mutfaktan oluşan bu evin, dışarıda bir tuvaleti banyosu, tulumbası ve su deposu, sebze yetiştirebilmek için küçük bir serası ve mutfak lavabosunun giderinden gelen sularla yeşerecek olan üç de ağacı var. Tamamen doğa dostu, israftan uzak bir ev. 

3- Dikiş makinası dağıtılan ya da el becerileri olan annelerin ürünlerini pazara sunmak için daha sistemli bir yapı gerekiyor. Yurt içinde dükkan yurt dışında reklam ve pazarlama gibi. Böylelikle satışlar sonucu refah seviyeleri yükselip daha iyi bir şekilde yaşayabilecekler.

4- Mutur bölgesine ziyaretimizde bölgenin büyük bir mahrumiyet içinde olduğunu gördük. Savaştan ve tusunamiden ciddi şekilde yara almış bu bölgede ev acil ihtiyaçlardan. Bölgede balıkçılık yapılıyor. Balıkçılara sağlanacak tekne, daha gelişmiş balık tutma ekipmanları bölgedeki halkı daha da güçlendirebilir.



5- İHH'nın Sri Lanka'da gerçekleştirdiği hali hazırdaki projeleri; Puttelam'da Şehit Faruk Aktaş adına bir sağlık merkezi, Kocaeli İHH'dan gelen yardımlarla 2 engelli merkezi ve 3 sağlık ocağı, Sadaka Taşı'nın yaptırmış olduğu Hatice-i Kübra Yetimhanesi, yapım aşamasında bir cami ve kısa sürede tamamlanacak ev inşaatları. Umarım bu projeler artarak devam eder.

Seyahat sırasında ülke hakkında aldığım notlar:
  • İlk önce Bangladeş'ten gelen insanlarla bu topraklar fark ediliyor. Ardından Hindistanlılar, Portekizler, Hollandalılar, İngilizler, Araplar ve Türkler keşfediyor adayı. Ülkenin doğu eyaletlerinde ağırlıklı olarak Müslümanlar yaşıyor. Muhammad Rafiq abi Müslümanların 1000 yıldan fazla bu topraklarda olduğunu, Tarık Bin Ziyad'ın ülkeyi fethiyle, İran'dan ve Yemenden de geldiklerini söylüyor. Müslümanların bu topraklarla ilk tanışıklığı ticaretle başlıyor. Özellikle Araplar değerli taşları satın almak için uğruyorlar bu ülkeye. Ardından da Müslüman olan Budistlerle evlenmeye başlıyorlar. İlk camilileri Beruwala'yı Hindistan'dan gelen Müslümanlar tarafından inşa ediliyor. Sri Lanka'da 2000/ 2500 civarı cami bulunuyor. Cami imamlarını mahalledeki Müslüman komite belirliyor ve kendi aralarında para toplayarak imamlara aylık 150 dolar maaş temin ediyorlar. Mezarlıklar camilerin yanında bulunuyor. Ülke de Müslümanların ticaret ve evilik hukukları var. Sri lanka'da bulunan her dinin ayrı okulu var. Müslümanların okulları kız erkek ayrı. Kıyafetleri beyaz renkli. Ramazan ayında bir ay tatil yapıyorlar. Ülke de eğitim, sağlık ücretsiz. 5 yaşında okula başlamak zorundalar. Eğer baba çocuğu 5 yaşına geldiğinde okula göndermiyorsa tutuklanıyor. 3 yaşında anaokuluna gidebiliyorlar. Ülkede 18 üniversite mevcut. Müslüman okullarında ki ders programlarını ulemalar belirliyor. 
  • Muhammad Rafiq abi bir seferinde konuşmaya şöyle başlamıştı: "Şu Türklerle Sri Lankalıların vakti zamanında çok enteresan ilişkileri olmuş. Müslüman avukatlar Mahkemelere fes takarak çıkmak istemişler. Fes saygınlığı temsil ediyormuş. Ama o zamanki İngiliz hukukçular bunu kabul etmemişler. Bir grup Müslüman avukat İngiltere'de kraliçeyi ziyaret ederek suç duyurusunda bulunmuşlar. Ve kraliçenin olnayını alarak Sri Lanka'ya geri dönmüşler. Ve mahkemelerde fes takabilmişler."    
  • Askerlik ülkede zorunlu değil. Maaşlı bir meslek statüsünde. Devlet size telefon ediyor ve kabul ederseniz asker olabiliyorsunuz. En az lise mezunu olmak ve 18 yaşını doldurmak gerekiyor.
  • Sri Lanka'da ekonominin büyük bir kısmı Çin'in tekelinde. Limanlar, fabrikalar, hava alanı, elektrik santralleri, yolları kendileri yapıp kendileri işletiyorlar. Ülkenin turizmini canlandırılmaya çalışıyorlar. Çay, kumaş, değerli taşlar, meyve ve sebze ihracatı yapılıyor.
  • Şu an için mecliste 225 milletvekili bulunuyor. Bunların 26'sı Müslüman. İçişleri, ekonomi ve adalet Bakanlığının başında da Müslümanlar var. 6 yılda başkanlık, 5 yılda bakanlık seçimleri yapılıyor. Ülkedeki komünist parti okullara Müslümanların başörtülü girmesini destekliyor. Aynı zamanda bu partide Müslüman milletvekilleri de var.
  • Kolombo sokaklarında gezerken Abdülhamid isminde caddelere rastlıyorsunuz. Onlar için Osmanlı değerli.
  • Cemaati İslami ülke genelindeki Müslümanların tek çatı altında buluştuğu cemaatin ismi. 
  • Ülkede İsrail Konsolosluğu yok. Filistinlileri destekliyorlar. Ama İsrail teknolojik ve tarımsal gelişmelerden halkı bilinçlendiriyor. İç savaş sırasında silah yardımında da bulunmuş. Hala tohum vermekte ve ziraat konusunda yardımcı olmaktalar. 
  • Hapishanelerde siyasi suçtan ceza yiyen mahkum yok ama acı olan uyuşturucu satışı yüzünden ceza evinde yatan Müslümanların varlığı. Ve yolculuk sırasında karşımıza çıkan ceylanlar vesilesiyle öğreniyoruz ki ceylan avlamanın cezası da 1 yıl hapis.
  • Tusunamide 16000 Müslüman vefat etmiş. Geride birçok yetim kalmış. Savaş sırasında 700 çiftçi Müslüman aile göç etmek zorunda kalmış. 3 milyon Sri Lankalı mülteci var. Özellikle Orta Doğu tarafında yaşıyorlar.
  • Ülkede Hristiyanların yetimhaneleri çoğunlukta. Müslümanlar yetim çocuklarını buraya göndermek istemiyor. Lakin eğer polis sokakta kimsesi olmayan Müslüman yetim çocuk bulursa bu yetimhanelere gönderiyor. Muhammad Rafiq abinin verdiği bilgiye göre şu an için Müslümanların 4 yetimhanesi var. 3'ü erkek 1'i kız yetimhanesi.
  • Ormanlık alanlardan geçerken büyük kaya parçalarının üzerine "doğayı sev", "çevreyi koru", "tanrıya şükret" şeklinde sloganların yazılmış olduğunu gördük.
  • Tuk tuk adını verdikleri küçük taşıma araçlarını her yerde görmek mümkün. Trafiği felç ettiği düşünüldüğü için diğer araçlar tarafından pek sevilmiyorlar. Tuk tuk sahiplerinin hangi dine mensup olduğunu anlamanız çok kolay. Ya ön camın önünde minyatür Buda ya Hz.Meryem ve Hz. İsa heykeli ya da arka camda Lailahe İllallah yazısını görebiliyorsunuz. Daha bir mistik hava katmak isteyenler direksiyonun orta kısmına tütsü bile yakabiliyor. Küçücük görünen bu araçların içinde 3 anne ve 5 çocuğunun binmiş olduğunu da gördüm. 
  • Budistlerin, sayıları 30.000'i bulan tanrıları var. Her yerde büyük küçük yüzlerce buda heykeli görmek mümkün. Camekanlar içerisinde ve özellikle köşe başlarında. Hz.Meryem ve Hz.İsa heykellerini de camekanlar içinde rastlayabiliyorsunuz ama daha az sayıda.
  • Yol boyunca birçok kütüphane görmek taktire şayandı. Umarım içleride kitap yönünden zengindir.
  • Sık sık kıra-ket oynayan çocuklar görmek bizi milli sporlarının kıra-ket olduğu kanısına vardırdı.
  • Yolda Küçük Adem tepesini gördük. Adem Tepesinin yakınlarında 2 km derinliğinde bir uçurumun olduğunu ve buranın adının "Dünyanın Sonu" olduğunu öğrendik.
  • İngilizler'in izlerini ülkenin her yerinde görmek mümkün. S. Thomas' College'leri, kraliçenin büstleri, kiliseler, kendi mimarileriyle kurdukları küçük İngiltere kasabası, 1841 de kurulan hala çalışan Mackwoods Çay Fabrikası bunlardan bağzıları


Hindu bir şoför, Budist bir muavin ve Müslüman on dört yolcunun Sri Lanka topraklarında yapmış olduğu seyahatlerinden geriye kalan; Yetimlerin gülüşü, annelerin sımsıkı sarılışı, büyük dostluklar, Muhammad Rafiq ve ekibinin misafir perverliği, İHH Yetim Birimi Başkanı Murat Yılmaz'ın koruyucu, anlayışlı ve sabırlı grup liderliği, ekipte bulunan arkadaşların hoş muhabbetleri, sıcak hava, birbirinden güzel ve renkli çiçekler ve sonsuz bir yeşilliğin içinden gelen eşsiz kuş sesleri. 



Rabbim bizleri de onlar gibi hayırlı, faydalı, anlayışlı, imanlı, güler yüzlü, merhametli, misafir perver, ağır başlı, karşısındakinin alnı terlerken elindeki mendil ile terlerini silen, temiz ve samimi kullarından eylesin inşallah. Amin..

Selametle ve seyahatle..    

 

Zehra 



"Yaşamda öyle "ân"lar vardır ki, o "ân"larda kişi kendini, ne te'vil edebilir ne de tefsîr; yalnızca teslîm eder ki teslîmiyet, samîmiyettir." 

2 yorum:

  1. Zehracim, masallah. Bu kadar bereketli ve guzel gecmesine cok sevindim. Rabbim daim etsin insallah.

    YanıtlaSil
  2. Zehra, hayr ve bereket dağıtan elin daim ve muhabbetli olması duası ile, maaşAllah, barekAllah..

    "Yaşamda öyle "ân"lar vardır ki, o "ân"larda kişi kendini, ne te'vil edebilir ne de tefsîr; yalnızca teslîm eder ki teslîmiyet, samîmiyettir."

    (İ.Fazlıoğlu)

    YanıtlaSil